AİHM – İnsan Hakları

1950 yılında Avrupa Konseyi bünyesinde hazırlanan Avrupa Insan Hakları Sözlesmesi basta yasama hakki; iskence yasagı; adil yargılanma hakki; düsünce, din ve vicdan özgürlügü, düsünceyi açıklama özgürlügü olmak üzere insan haklarını ve temel özgürlükleri korumayı amaçlamaktadır. Bu kapsamda Avrupa Insan Hakları Mahkemesi ne devletler başvuru yapabildikleri gibi hakları ihlal edilen bireyler de sahsen başvuru yapma imkanına sahiptir.

Yasama hakkinin ve iskence yasagının ihlali durumlarında acil bireysel basvuru söz konusu olup, bu tür durumlarda Mahkeme en kısa sürede basvuruyu degerlendirip karar vermektedir. Diger hak ihlallerinde ise Mahkeme ye basvuruda bulunabilmek için; iç hukuka ait tüm basvuru yollarının tüketilmis olması, iç hukuk yollarının tüketilerek elde edilen kesin karar tarihinden itibaren altı aylık hak düsürücü sürenin geçmemis olması, iç hukuk yollarının etkili olmaması halinde olay veya islemin ögrenilmesinden itibaren altı aylık sürenin geçmemiş olması basvurucunun açık kimlik bilgilerinin yer alması, basvurunun daha önce incelenmis bir basvuru ile ayni olmaması, baska bir uluslar arası sorusturma ve inceleme merciine veya uluslar arası bir mahkemeye sunulmamıs olması, basvurunun açıkça temelden yoksun olmamasi, basvuruda hakkin açıkça kötüye kullanılmaması, basvurunun sözlesme ile bagdasır nitelikte olması gerekmektedir.

6 aylık süre kuralı AİHM tarafından çok katı bir bir şekilde uygulanmaktadır. Başvuru formunda bulunan herhangi bir usuli eksiklik veya AİHM hakimlerince istenen herhangi bir belgede 6 aylık süre içinde yüksek mahkemeye sunulmalıdır. Bu nedenle ülkemizde iç hukuk yollarını tükettiğiniz en son karar, tarafınıza tebliğ edilir edilmez AİHM ne başvuru yapılmalı, 6 aylık süre bulunması nedeniyle yapılacak başvuru ağırdan alınmamalıdır. Zira AİHM, başvurunuzdaki herhangi bir eksikliğe ilişkin belge talebini posta yoluyla adi mektup şeklinde tarafınızdan istemekte, yine belgeleri de posta yoluyla göndermeniz gerekmekte olduğundan yüksek mahkemenin Fransa’nın Strasburg şehrinde olduğu gözönünde bulundurulduğunda bir kaç ay bu şekilde kaybolduğundan, eğer siz başvurunuzu 6 aylık sürenin sonlarında yapmış iseniz eksik belge temini 6 aylık süre içinde yüksek mahkemenin elinde olamayacağından başvurunuz esasa girilmeksizin malesef süre aşımı yönünden reddedilmektedir! Bu nedenle çok dikkatli hareket edilmelidir.

AİHM ne ülkemizden giden başvuraların büyük bir bölümünü mülkiyet hakkı ihlalleri oluşturmaktadır.Genel anlamda bu başvurular; AİHS EK 1 NOLU PROTOKOL de düzenlenen mülkiyet hakkı Türkiye devleti tarafından vatandaşlarının mülkiyet haklarını kullanmalarını engellemek suretiyle ihlal edildiğinden AİHM ne gitmektedir.


AİHS ‘ne göre mevcut mülkiyet hakkı AİHS’nin koruması altındadır. Şöyle ki;
Her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır. Herhangi bir kimse, ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılabilir.
Mülkiyet hakkı, gerçek ve özel tüzel kişiler için koruma altındadır. Mülkiyet hakkını düzenleyen madde, üç belirgin kuraldan oluşmaktadır :

  1. Genel özellik taşıyan birinci kural, mal ve mülkün dokunulmazlığı ilkesine dayalıdır.
  2. Mal ve mülkten yoksun bırakılma ve koşulları
  3. Devletlerin, genel çıkarlar doğrultusunda gerekli görülen kanunları uygulamak

suretiyle mülkün kullanımını kontrol etme yetkisi Mal ve mülkün uzun süre kullanımdan yoksun bırakılma hali, önlemler daha sonra kaldırılsa dahi, mülkiyet hakkı ihlâline sebebiyet verebilir.

İç hukuk yollarının tüketilmesi şartı : AİHM ne başvuru şartları arasında başvurucunun bulunduğu ülkedeki tüm iç hukuk yollarını tüketmesi yer almaktadır.Ancak bu kuralın iki istisnası bulunmaktadır.

1-Ülkede iç hukuk yollarına başvuru etkisiz ise ( yani ne olursa olsun o ülkede ihlale konu olaya ilişkin davalar hep reddediliyorsa)

2-Ülke de süregelen bir adet ve yerleşmiş bir uygulamadan dolayı başvuru reddedilecekse (Örneğin askerlik görevini ifa eden bir erin disco tabir edilen askeri hapishanede, bir yargı makamı tarafından verilmiş bir hapis cezası olmamasına rağmen zorla ve cebren tutulması olayında; hak ihlaline uğraya er, askeri mahkemelerde hakkını arasa da askeri mahkemeden red cevabı alacağı yerleşmiş bir uygulamadır.)

Bu iki istisna durumunda başvurucu, sözleşmeye taraf ülkede uğradığı hak ihlali nedeniyle iç hukuk yollarını tüketmeksizin direk AİHM ne başvurup süreyi kısaltabilir.

*avrupa insan hakları mahkemesi avukatı