Genel Olarak;
Türkiye’de çalışacak yabancıların her türlü çalışma izinlerinin verilmesi, sınırlandırılması, iptali, çalışma izninden muaf tutulacak yabancılar ile bildirim yükümlülüklerine dair düzenlemeler genel olarak 6735 sayılı Uluslararası İşgücü Kanununda düzenlenmiştir. Daha önce 4817 sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanunda söz konusu düzenlemeler yer almaktaydı. Ancak, 6735 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 4817 sayılı Kanun yürürlükten kaldırılmıştır. Ayrıca 6735 sayılı Kanunda 4817 sayılı Kanuna yapılan atıfların 6735 sayılı Kanuna yapılmış sayılacağı öngörülmüştür.
Bunun yanı sıra, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu ve 4875 sayılı Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanununda da çalışma iznine dair düzenlemeler yer almaktadır.
Söz konusu Kanunların uygulanmasını göstermek üzere uygulama Yönetmelikleri kabul edilmiştir. 6735 sayılı Kanunun uygulama Yönetmeliği henüz bulunmamaktadır. Daha önceki 4817 sayılı Kanun uyarınca kabul edilenYabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliği çalışma izinleri konusunda genel hükümleri düzenlemektedir. Ayrıca Turkuaz Kart Yönetmeliği, Uluslararası Koruma Başvuru Sahibi ve Uluslararası Koruma Statüsü Sahibi Kişilerin Çalışmasına Dair Yönetmelik, Geçici Koruma Sağlanan Yabancıların Çalışma İzinlerine Dair Yönetmelik Serbest Bölgelerde Çalışacak Yabancıların Çalışma İzinlerine Dair Yönetmelik, Doğrudan Yabancı Yatırımlarda Yabancı Uyruklu Personel İstihdamı Hakkında Yönetmelik çalışma iznine dair düzenlemelerin yer aldığı uygulama Yönetmelikleridir.
Çalışma iznine dair başvuru ve işlemler Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından yürütülmektedir.
6735 sayılı Kanunun amacı, uluslararası işgücüne ilişkin politikaların belirlenmesi, uygulanması, izlenmesi ile yabancılara verilecek çalışma izni ve çalışma izni muafiyetlerine dair iş ve işlemlerde izlenecek usul ve esasları, yetki ve sorumlulukları ve uluslararası işgücü alanındaki hak ve yükümlülükleri düzenlemek olarak belirtilmiştir.
Söz konusu Kanun; Türkiye’de çalışmak için başvuruda bulunan veya çalışan, bir işveren yanında mesleki eğitim görmek üzere başvuruda bulunan veya görmekte olan, staj yapmak üzere başvuruda bulunan veya staj yapan yabancılar ile Türkiye’de geçici nitelikte hizmet sunumu amacıyla bulunan sınırötesi hizmet sunucusu yabancıları ve yabancı çalıştıran veya çalıştırmak üzere başvuruda bulunan gerçek ve tüzel kişileri kapsamaktadır.
Çalışma izni almaktan muaf tutulan yabancıların iş ve işlemleri bu Kanun hükümlerine göre yürütülmektedir. Kanunun uygulanmasında, Türkiye’nin taraf olduğu ikili veya çok taraflı anlaşmalar ile uluslararası sözleşme hükümleri saklıdır.
Sadece Türk Vatandaşlarının Yapabilmesi Öngörülen Meslekler
Kanunlarla türk vatandaşlarına hasredilen ve yabancıların çalışmalarının yasak olduğu meslek ve görevler;
- Diş tabipliği, dişçilik, hastabakıcılık. (Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun uyarınca)
- Eczacılık (Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun uyarınca)
- Veterinerlik (Veteriner Hekimleri Birliği ile Odalarının Teşekkül Tarzına ve Göreceği İşlere Dair Kanun uyarınca)
- Özel hastanelerde sorumlu müdürlük (Hususî Hastaneler Kanunu uyarınca)
- Avukatlık (Avukatlık Kanunu uyarınca)
- Noterlik (Noterlik Kanunu uyarınca)
- Özel güvenlik görevlisi (5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun 10. Md.)
- Kara suları dahilinde balık, istiridye, midye, sünger, inci, mercan ihracı, dalgıçlık, arayıcılık, kılavuzluk, kaptanlık, çarkçılık, katiplik, tayfalık vb. (Kabotaj Kanunu uyarınca)
- Gümrük müşavirliği (4458 sayılı Gümrük Kanununun 227 nci maddesi gereğince)
- Turist rehberliği (6326 sayılı Turist Rehberliği Meslek Kanununun 3. maddesi gereğince)
İzin Almak Zorunludur
Çalışma izni, 4 üncü maddeye göre belirlenen uluslararası işgücü politikası esas alınarak Bakanlıkça verilir. Kanun kapsamında yer alan yabancıların çalışma izni olmaksızın Türkiye’de çalışmaları veya çalıştırılmaları yasaktır. Diğer kanunlarda ya da Türkiye’nin taraf olduğu ikili veya çok taraflı anlaşmalar veya uluslararası sözleşmelerde çalışma izni almadan çalışabileceği belirtilen yabancılar, bu Kanuna göre çalışma izni almadan çalışabilir veya çalıştırılabilirler. 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 28 inci maddesi kapsamında olanların çalışma hakkı saklıdır.
Bu Kanuna göre verilen çalışma izni veya çalışma izni muafiyeti, 6458 sayılı Kanunun 27 nci maddesi uyarınca ikamet izni yerine geçer. Ancak, 6458 sayılı Kanunda tanımlanan mülteci ya da ikincil koruma statüsü dışında yabancının herhangi bir nedenle ikamet izni olması yabancıya çalışma hakkı vermez.
Türkiye’nin taraf olduğu ikili veya çok taraflı sözleşmelerle sağlanan haklar saklı kalmak kaydıyla ve karşılıklılık ilkesi çerçevesinde çalışma izinleri; iş piyasasındaki durum ve çalışma hayatındaki gelişmeler, istihdama ilişkin sektörel ve ekonomik konjonktür koşullarının gerekli kıldığı hâllerde, belirli bir süre için tarım, sanayi veya hizmet sektörleri, belirli bir meslek, işkolu veya mülki ve coğrafi alan itibarıyla sınırlandırılabilir.
Ön İzin
Mesleki yeterlilik gerektiren sağlık ve eğitim hizmetlerinde çalışacak yabancıların çalışma izni başvurularının değerlendirilmesinde ön izin alınması zorunludur.
Sağlık hizmetlerinde Sağlık Bakanlığı, eğitim hizmetlerinde Millî Eğitim Bakanlığı bu hizmetlerde mesleki faaliyette bulunacak yabancılara ön izin vermeye yetkili olup ön izin alınması gereken meslekler anılan bakanlıkların görüşü alınarak Bakanlıkça belirlenir.
2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 34 üncü maddesi uyarınca çalışacak yabancı uyruklu öğretim elemanlarına çalışma izni, Yükseköğretim Kurulunun ilgili mevzuata göre vereceği ön izne istinaden Bakanlıkça verilir.
Çalışma izni uzatma başvuruları da ilgili bakanlığın veya Yükseköğretim Kurulunun ön iznine tabidir.
5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun ve ilgili mevzuat kapsamında Ar-Ge Merkezi Belgesi olan firmalarda Ar-Ge personeli olarak çalışacak yabancıların çalışma izni başvuruları Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının olumlu görüşü olması hâlinde değerlendirilir.
Çalışma İzni Başvuruları
Çalışma izni başvuruları yurt içinde doğrudan Bakanlığa, yurt dışında yabancının vatandaşı olduğu veya yasal olarak bulunduğu ülkedeki Türkiye Cumhuriyeti büyükelçilikleri veya başkonsolosluklarına yapılır. Yurt dışında yapılan çalışma izni başvuruları Türkiye Cumhuriyeti büyükelçilikleri veya başkonsolosluklarınca Bakanlığa iletilir.
Çalışma izni başvuruları yetkili aracı kurum tarafından da yapılabilir.
Çalışma izni uzatma başvurusu, çalışma izni süresinin dolmasına altmış gün kalmasından itibaren ve her durumda çalışma izni süresi dolmadan yapılır. Bu süre dolduktan sonra yapılan uzatma başvuruları reddedilir.
Çalışma İzin Taleplerinin Değerlendirilmesi
Çalışma izni başvurusu uluslararası işgücü politikasına göre değerlendirilir. Bakanlıkça gerek görülen hâllerde, ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının görüşleri dikkate alınır. Bakanlık, Uluslararası İşgücü Politikası Danışma Kurulu kararları doğrultusunda çalışma izni başvurusunun değerlendirilmesinde ve çalışma izni puanlama sisteminin oluşturulmasında kullanılacak kriterleri belirler.
Başvuruda eksik bilgi veya belgelerin olması hâlinde, bu eksiklikler tamamlanıncaya kadar başvurunun değerlendirilmesi ertelenir. Erteleme süresi, bilgi veya belge eksikliklerinin tamamlanmasını geciktiren mücbir bir sebebin varlığının resmî bir makamdan belgelendirildiği hâller dışında otuz günü aşamaz. Erteleme süresi sonunda eksiklikleri tamamlanmayan başvurular reddedilir.
Usulüne uygun olarak yapılan başvuruların değerlendirilmesi, bilgi ve belgelerin tam olması kaydıyla otuz gün içinde tamamlanır.
Bu değerlendirme kriterleri çerçevesinde, Kanunun 12 nci maddesine göre Bakanlığın yapacağı değerlendirmelerde dikkate alınmak üzere, Türkiye’nin taraf olduğu ikili ya da çok taraflı sözleşmelerin hükümleri de dikkate alınmak suretiyle başvurulan iş için ülke içinde dört haftalık süre içerisinde o işi yapacak aynı niteliğe sahip kişinin bulunup bulunmadığı Türkiye İş Kurumu kayıtlarından kontrol edilir.
Bakanlık, ülke içinden istihdam yerine yabancı istihdamını haklı kılacak gerekçeleri değerlendirirken, işin özel niteliğini gösterir bilgiler ile yabancının eğitim durumu, çalışacağı işyerinin ulusal ekonomiye katkısı ve bu niteliklere uygun ücret düzeyi ile istihdam durumunu da dikkate alır. Bakanlık bu fıkrada belirtilen hususlara ilişkin değerlendirme kriterleri belirler.
Değerlendirme kriterlerinden Muaf Olanlar
Aşağıda belirtilen yabancıların çalışma izin başvuruları burada belirlenen değerlendirme kriterlerine tabi tutulmaksızın sonuçlandırılır:
a) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşı yabancılar,
b) Türk ve akraba toplulukları uygulamaları çerçevesinde ikamet izni verilmiş olan yabancılar,
c) İnsani mülahazalar çerçevesinde ikamet izni verilmiş olan yabancılar,
ç) İnsan ticareti mağduru olarak ikamet izni verilmiş olan yabancılar,
d) Anne, baba veya çocuğu Türk vatandaşı olan yabancılar,
e) Vatansız statüsünde ikamet izni verilmiş olan yabancılar.
Çalışma İzin Başvurularında İtiraz ve Yargı Yolu
Çalışma izni veya çalışma izni muafiyeti başvurusunun reddi ve düzenlenen belgelerin iptali kararları, yabancı çalıştıran işverene veya bağımsız çalışma izni, süresiz çalışma izni ya da Turkuaz Kart sahibi yabancıya Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliğ edilir. Bakanlığın bu Kanun kapsamında verdiği kararlara karşı ilgililer tarafından tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde Bakanlığa itiraz edilebilir.
İtirazın reddedilmesi hâlinde idari yargı yoluna başvurulabilir.Çalışma izni başvurularına dair işlemler bireysel idari işlemlerdir. Bu işlemlerin iptali istemiyle İdare Mahkemesinde iptal davası açılabilir.
Ancak, sadece idari para cezası verilmesine dair işlemlere karşı Kabahatler Kanunu hükümleri çerçevesinde 15 gün içerisinde Sulh Ceza Hakimliğine dava açılmalıdır. Uyuşmazlık Mahkemesinin E:2019/532 sayılı kararı da bu yöndedir.
6735 sayılı Kanunda dava açma süresine dair özel bir hüküm öngörülmemektedir. Bu nedenle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7. maddesi uyarınca 60 gün içerisinde dava açılmalıdır. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesi çerçevesinde menfaati ihlal edilen kişilerin dava açma ehliyetlerinin bulunduğu kabul edilir.
Dava dilekçelerinin 2577 sayılı Kanunun 3. maddesine uygun olması gerekmektedir. Aksi halde mahkemece 2577 sayılı Kanunun 15. maddesi uyarınca dilekçenin reddine karar verilebilir. Böyle bir durumda eksiklikler 30 gün içerisinde giderilerek yenileme dilekçesi verilmelidir.
Aynı zamanda dilekçelerin 2577 sayılı Kanunun 5. maddesine de uygun olması gereklidir. Aksi halde Mahkemece yine dilekçenin reddine karar verilecektir. Bu maddeye göre menfaat birlikteliği olan kişiler aynı dilekçe ile dava açabilirler. Aksi takdirde ayrı ayrı hazırlanacak dilekçelerle ayrı ayrı dava açılmalıdır. İki farklı işlemin aynı dilekçe ile dava konusu edilmesi durumu da aynı madde çerçevesinde değerlendirilmelidir.
İptal davalarında 2577 sayılı Kanunun 27. maddesinde öngörüldüğü şekilde yürütmenin durdurulması da talep edilebilir. Bu talepler mahkemelerce ilk aşamalarda değerlendirilebildiği gibi, savunma alınması sonucunda da değerlendirilebilmektedir.
Açılan davalarda verilen mahkeme kararlarına karşı dava konusu edilen işlemlere göre istinaf yoluna başvurulabilir.